SAYFALAR

Egeli Gurme / Ataşehir - İSTANBUL


Bir iş dönüşü ablam sayesinde Egeli Gurme ile tanıştım; canımız tatlı çekti ve onun önerisi ile kabak tatlısı siparişi verdik, üzerine tahin eklenerek hazırlanan tatlı gerçekten farklıydı.. O anda mekanı ziyaret etmek için hain planlar kurmaya başladım, ve şansıma üzerinden çok zaman geçmeden eniştemden davet geldi; Egeli Gurme'de akşam yemeği keyfi, hem de o ısmarlıyordu..! Güzel yemekten daha da güzeli beleş olanıdır diyerek çıktık yola..



Geçtiğimiz 3 sene boyunca oturduğum eve neredeyse yürüyüş mesafesinde olan mekanı maalesef daha önce duymamış, görmemiştim.. Palladium AVM karşısındaki Anadolu Hastanesinin arkasında bulunan mekanın dışı özenle dizayn edilmiş, özellikle kapısı ve onun üstündeki mermere işlenmiş logosu  daha girişte insanı etkiliyor..









İçeriye girdiğinizde ise mekan sahibi Metin Bey'in dış dizayn ve yazımın ilerleyen bölümlerinde bahsedeceğim farklı mutfağına ayırdığı emeklerini henüz iç mekana tam olarak yansıtmadığını görebilirsiniz.. Ama bence bu çok uzun sürmeyecektir çünkü tanıdığım kadarıyla Metin Egeli Bey fazlasıyla detaylara düşkün ve belki ben bu yazıyı hazırlarken bile mekanın çehresi değişmiş olabilir :)) Bu arada inanın tattıklarımdan ve ziyaret ederseniz tadacağınız yemeklerden sonra bu gibi detayları umursamayacaksınız.. Ahşap zeminli ve ferah yüksek tavanlı mekanın en ucundaki masaya geçtik, kurulduk ve anında Altınoluk'taki bahçelerinden getirdikleri zeytinler ve o bölgenin zeytinlerinden imal edilmiş müthiş bir zeytin yağına kendi üretimleri olduğunu düşündüğüm ekmeği banarak ziyafete başladık..





Kitaptan hallice olan menülerini görünce ise çok şaşırdım.. Egeli Gurme'yi belirli yemeklere odaklanmış, çok fazla çeşit sunmayan bir mekan olarak düşünmüştüm ve bu kadar zengin bir menü'den lezzetli sonuçlar gelmesi benim için olanaksızdı.. Ama yanılttılar..





Menü'deki bin bir çeşit yemekten benim tercihlerim kremalı kuşkonmaz çorbası ve kuzu etli rezene oldu.. Masada bulunanlar ise kış ve semizotu çorbalarını, enginar sote yemeğini ve bence Egeli Gurme'nin ruhunu yansıtmayan iki çeşit makarna siparişi verdiler.. Sizlere yukarıda sadece fotoğraflarını paylaştığım (çünkü en güzel fotoğraflar onların oldu) makarnalardan bahsetmeyeceğim, benim için mekanın tek zayıf notu onların ama diğer yemekleri hak ettikleri gibi biraz ballandıra ballandıra anlatacağım :)




Kremalı kuşkonmaz çorbası Ankara Butcha'da tattığım kadar lezzetliydi ama beni esas etkileyen Kış çorbası oldu.. Çeşitli kış sebzelerinden oluşan çorba aynı menü'de yazdığı gibi tam bir vitamin deposu kıvamında, sağlıklı şeyler lezzetsiz olur klişesinin de tam tersi istikamette :) O klişeyi sağlayan çorba ise Semizotu çorbasıydı, ekşili ve bana kesinlikle hitap etmeyen bir çorba, ama  eşim bayıldı!






Kuzu etli rezene ve enginar soteyi size nasıl anlatacağımı uzun uzun düşündüm.. Farklı dersem çok sade ve sıradan kaçar, müthiş dersem "her şeye müthiş diyorsun" diye bana sallarsınız.. Kısa ve öz anlatmak gerekirse; damağınızdan tadı gitmeyen, lezzetli ve mekanı tekrar ziyaret etmek için insanı sırtından itekleyen yemekler diyebilirim..




Kokusu ağır olsa da yemesi hafif ve keyifli olan kuzu etli rezene, Metin Bey'in torpilli sunumu ile servis edildi.. Ablamın tabağından çaldığım enginar soteyi de yanına ekleyince; ot, sebze ve sinirsiz kuzu eti birbirini o kadar güzel tamamladı ki, ızgara kırmızı et'in hakim olduğu ve sebzelerin sadece eşimin yoğun çabası ile girebildiği evimizde yemek pişirme alışkanlıklarımızı bile değiştirmek için cesaretlendirdi.. Enginar konusuna hiç girmiyorum bile, annem bu satırları okuduğunda bırakın hayran kalmayı, enginar yemiş olmama bile şok olacak..



Yaptığı işe aşık olan biri detayları kaçırmaz ve kesinlikle başarısız olamaz, tanıdığım kadarıyla da Metin Egeli Bey aynen böyle biri; kaliteli malzemeler kullanarak butik mutfağından çeşitli demeler ve muhtemelen bir çok yanılmalar sayesinde oluşturduğu linkte inceleyebileceğiniz geniş menü'deki (http://www.egeligurme.com/menu.pdf) tattığım yemeklerin çoğu 1. sınıftı.. Size rezeneli kuzu etini ve enginar soteyi şiddetle öneriyorum ama yine de kendi zevkinize göre "otlu olması şartı" ile istediğinizi sipariş verin, pişman olmayacaksınız..




Bu arada yemeğin ardından kabak tatlısı yemezseniz gerçekten çok şey kaçırmış olursunuz, sadece bu tat için bile mekana gidilebilir :)

Bundan sonra ailem ile birlikte Egeli Gurme'yi sık sık ziyaret edeceğim için her seferinde farklı lezzetler tadarak yazımı güncelleyecek ve sizler ile paylaşmaya çalışacağım..

7 yorum:

  1. Herşey mükemmel ve hafifti,doyup daha fazla yiyemediğim için üzüldüğüm nadir yerlerden birisiydi..

    YanıtlaSil
  2. Çok leziz görünüyor, ziyaret edileceklerin başına eklendi:)

    http://tatilcikofte.blogspot.com/

    YanıtlaSil
  3. Abla,enişte tamam da , hani kuzen ?? Olmadı, yakışmadı :))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bunu bizleri Anadolu'nun bağrında bırakıp Ataköy'lere taşınmadan önce düşünecektiniz :Pp

      Sil
  4. Çağlar kardeşim,
    Görüşlerin bizim için çok değerli, güzel yorumun için teşekkür.
    Geç teşekkür için özür.
    Her şey gönlünce olsun.

    YanıtlaSil
  5. Ataşehir Haber, gerçekten çok hoş bir mekan ve muhteşem bir inceleme yazısı olmuş.

    YanıtlaSil

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...